Kasım ayının sonundan aralık ayının sonuna kadar rota seçimlerimizi etkileyen en önemli faktör kuşkusuz ki Noel Pazarları.
“Köln’e gitmek için en güzel mevsim kış, Köln’e gitmek için en güzel bahane Noel pazarları” diyerek Köln gezi rehberine iddialı bir cümle ile giriş yapıyorum.
Toskana’nın en gelişmiş ve en büyüleyici şehri dediğimizde ortak cevabımız Floransa’dır. Tabi ki de bu cevap Floransa için çok hakkedilmiştir. Ancak Toskana bölgesinde bir şehir daha var ki çok daha mütevazi, çok daha sakin ve ancak gidip görenleri kendine hayran bırakan türden. Siena!
Gün geçmiyor ki İtalya’nın bir başka güzel köşesi ile karşılaşmayalım. Sardinya da son zamanlarda karşılaştığımız o güzelliklerden sadece biri. Sicilya’dan sonra Akdeniz’in ikinci büyük adası.
Kendime Roma hakkında sorduğum tek bir soru var. Roma’ya kaç kere gidersem doyuma ulaşırım? Bu sorunun cevabında çoğumuzun hem fikir olduğunu düşünüyorum. Roma’ya doyum olmaz.
Endülüs’ün mütevazı şehri Malaga, bölgenin diğer yıldızlarından rol çalmıyor. Hatta Endülüs için bir geçiş noktası gibi hizmet ettiğini düşünürsek, genellikle kısa süreli ziyaretçilerini her anlamda memnun ettiğini söyleyebiliriz.
Endülüs Bölgesi’ni keşfetmek için Malaga’dan daha güzel bir başlangıç noktası olamaz.
Budapeşte’nin kabarık gezilecek yerler listesine, kabarık bir yeme-içme sayfası da eklemek gerek. Bu şehir, bir turistin üç dört gününü keyifle geçirmesi için her şeyi sunuyor.
İtalya’nın turistler için en popüler ikinci bölgesi Toskana’yı gezmek ayrı keyif, bu geziyi planlamak apayrı keyif. Öte yandan, Toskana için araştırmalara başladığınızda bölgenin her yerinden ayrı bir güzellik fışkırdığını, aslında bizim hayalimizdeki Toskana’dan çok daha geniş bir bölge olduğunu kavradığınız ve bir haftada asla gezemeyeceğiz diye telaşa düştüğünüz kısım var.
Bir yazıya da İtalya öven cümlelerle başlamak istemiyorum ancak her seferinde gördüklerim, tattıklarım, deneyimlediklerim beni bu tekrara düşüyor. İtalya seven tarafım beslendikçe besleniyor. Bu kez İtalya övmemin nedeni ise Puglia.