Portekiz, son yılların en gözde rotalarından biri. Avrupa’nın en uç noktasında, klasik Avrupa şehirlerinden ayrılmayı başarmış ülkelerden bir tanesi. Klasik bir Orta Avrupa ülkesi havası taşımadığı aşikar. Gerek mimarisi, gerek şehirleşmesi gerekse mutfağı ile kendine has özellikleri var. Şehrin en turistik meydanlarında, daima pencereleri süsleyen çamaşırları ve seramik kaplı dış cepheleriyle sizi bekleyen eski evlerini bir turist cenneti haline getirmeyi başarmışlar. Tabi ki Tarlabaşı, Balat sokaklarını andıran bu sokakların, tek başına Portekiz’i ve Porto’yu turizmin göz bebeği yaptığını söylemek eksik olur. Portekiz mutfağına ve Porto’nun etrafını sarmalayan Douro Vadisi’nden elde edilen Porto şaraplarına yaptığımız haksızlığın altından kalkamayız.
Porto’da yeme-içme konusu hakkında araştırma yaparken, Lizbon’un aksine ülkenin kuzey şehrinde daha çok et ağırlıklı bir mutfak olduğunu öğrendik. Ancak döndükten sonra şunu söyleyebiliriz ki, evet en meşhur yemekleri “Francesinha” domuz bazlı bir yemek olsa da deniz mahsulleri sevenler en ufak bir pişmanlık yaşamayacaklar. (Francesinha denediniz mi derseniz, hayır denemedik. Ön yargılı bir insan olamamakla birlikte bazen neyi sevip neyi sevmeyeceğinizi tahmin edebilirsiniz.)
Bu iddialı cümlemize bir not düşelim. Pişmanlık yaşamamak için Porto’da yeme-içme hususunda gitmeden biraz emek sarf etmek gerekiyor. Bir örnek vermek gerekirse “pataniscas de Bacalhau” dedikleri ve her yerde karşınıza çıkacak morina balığını iyi bir yerde yemezseniz, Portekiz mutfağına küsmeniz an meselesi olabilir. İyisini de kötüsünü de tecrübe ettiğimiz için rahatlıkla söyleyebiliyoruz. Bu konuda ipuçlarını yazının devamında vermiş olacağız.
Porto mutfağına giriş yapmadan önce restoranlar hakkında faydalı olabileceğini düşündüğümüz birkaç bilgi paylaşalım.
- Özellikle akşam yemekleri için rezervasyon yapın. Azıcık aşım ağrısız başım misali, kapı kapı gezip yerimiz yok cümlesini duymak, gezmenin verdiği yorgunlukla can sıkıcı olabilir. Akşam yemeği için restoranlar genellikle 18.30’da mutfaklarını açmaya başlıyorlar. Yemek üstüne kahve ve geceye devam etmek isterseniz, akşam yemeğini çok geçe bırakmayın. Sonra listenizde yer alan birçok kahveciyi kapı duvar bulabilirsiniz. Üstelik mekanlar, kapanış saatlerine yakın, yerleri olmasına rağmen sizi almıyor.
- Kahveci ve kahvaltıcılar hususunda mekanların açılış saatlerini kontrol edin. Tabi ki birçoğu Pazar günleri kapalı.
- Yemek konusunda Douro Nehri’nin kıyısında yan yana sıralanan turistik mekanlardan kaçının. Ancak bir içki ve yanında bir şey atıştırmak için tercih edilebilir. Sonuçta turistiz ve Porto’nun en hareketli yerlerinden birinde keyif yapma hakkımız olsun değil mi?
- Porto’nun en güzel yanı Avrupa’nın birçok şehrine göre kahve ve tatlının ucuz olması. Kahve konusunda başarılı olduklarını da es geçmeyelim. 1-1.5 € arasında nitelikli kahve içebileceğiniz birçok mekan var.
- Portekiz tatlıları hakkında iç açıcı yorumlar yapamayacağız. Ancak damak tadı çok göreceli bir alan olduğu için denemeden bilemezsiniz. Pastel de Nata’yı çok sevdiğimizi tekrar belirtelim. Nata’nın ana vatanı sayılabilecek Belem’de bu tatlının tadına bakmış biri olarak, Porto’da da güzel yapan yerler olduğunu söyleyelim. Mekan önerilerine az kaldı.Mercador Cafe-Pastel de Nata deneyebileceğiniz yerlerden biri.
- Yemeklerin yanında muhakkak şarap için. Özellikle Douro Vadisi şarapları bir öğününüze eşlik etsin. 12€-20€ fiyat aralığında muazzam şaraplar tadacaksınız. Bütçenize göre daha da açılabilirsiniz. Daha sonra, beğendiğiniz şarapları marketten biraz daha ucuza tedarik edip Porto manzarasına karşı bir piknik öneriyoruz. Bu adresleri de tabi ki paylaşacağım. O halde Porto’da yolumuzun düştüğü mekanları sıralamaya başlıyoruz.
Porto Kahvaltı ve Kahve Durakları
Dünyanın çok az yerinde ülkemizde olduğu gibi şahane bir kahvaltı konsepti olduğu için, kahveciler ve kahvaltıcıları aynı başlıkta toplamak istedim. Nitekim kahvaltı listemize dahil ettiğimiz yerlerin çoğu aslında kahve bazlı mekanlar. O zaman havalı bir giriş yapalım.
Zenith Brunch & Coctail Bar: Sanıyoruz Porto’da kahvaltı denilince akıllara gelen ilk yer burası. Zenith, önünde uzun kuyruklar oluşturacak bir üne sahip. Ününün hakkını da verdiğini söylemek gerek. Hem klasik kahvaltı sevenler hem de sabahları pancake ve granola tarzı kahvaltıdan keyif alanları 09.45 gibi Zenith’in kapısında kuyruğa girmeye davet ediyoruz. Favorimiz fıstık ezmeli pancake. Zenith’in pazar günleri açık olması, kapıda uzun kuyrukların oluşmasına katkı sağlamış olabilir. Önceden gidip kapıda beklemek yerinizi garantilemiyor. Yine de o sırada gözünüzü dört açın. Çünkü sizi tek tek içeri buyur ettiklerini söyleyemeyeceğiz.
Adres: 86, Praça de Carlos Alberto, 4050-158 Porto, Portekiz
Lusa Caffé: Zenith’in kapı komşusu Lusa Caffeé’yi Zenith için bir hayli erken gidip, beklerken bir kahve içelim diyerek keşfettik. Zenith’e göre daha erken açılması sebebiyle, Porto’da uzun kuyruklar bekleyecek kadar çok vaktiniz yoksa ve oteliniz de o civarlardaysa gönül rahatlığıyla tercih edebilirsiniz. Fiyatlar da Zenith’e göre çok daha uygun. 1935 yılında açılan Luso Caffé Porto’nun en eskilerinden bir tanesi.
Mercador Cafe: Eğer Porto’da konakladığınız bölge nehire yakınsa, diğer turistik noktalara geçerken en çok kullanacağınız sokaklardan bir tanesi Rua da Flores. Porto’nun en hareketli sokaklarından biri üstünde bulunan Mercador Cafe kahvaltı için güzel bir seçenek. Üstelik kahvaltı üzerine tazecik bir Pasteis de Nata hiç fena olmuyor.
Adres: 180, R. das Flores, 4050-266 Porto, Portekiz
Bufete Sao Domingos: Bu büfenin ya da kafenin ya da restoranın (ne olduğunu tam olarak anlayabilmiş değiliz) bu listeye girmesinin sebebi tam bir kurtarıcı olmasından ötürü. Mükemmel menüleri, yaratıcılıklarına hayran bırakan dekorasyonları olduğu için değil, sabahın en erken saatlerinden gecenin ilerleyen saatlerine kadar açık ve her zaman kalabalık olması. Tam bir esnaf işi olan işletmede, çırpılmış yumurtadan omlete, kaşarlı tostan (çocukluğumuzun güzel, bol kaşarlı tostlarından), kruvasan ve başka tatlılara kadar seçenek var. Yanına bir de portakal suyu söylediniz mi en fazla 7€ ödeyerek güne başlayabilirsiniz. Bütçe dostu kahvaltı arayanlar buraya.
Adres:Largo São Domingos 59, 4050-018 Porto, Portekiz
Café Progresso: Hem kahvaltı hem tatlı hem de kahve isteyenleri ister aynı anda ister günün farklı saatlerinde Progresso’ya alalım. Tatlı ve kahvaltısını denemedik ama kahvelerinin lezzeti ile bizim gönlümüzü kazandı. Sadece turistlerin değil Portoluların da Progresso’nun müdavimi olduklarını söylersek belki biraz daha hızlı ikna olursunuz. Üstelik burası Porto’nun en eski kafesiymiş. 1899 yılında açılmış ancak göreceksiniz ki karşınıza çıkan kafe tamamen üçüncü nesil bir kahveci görünümünde, modern bir mekan.
Adres: R. Actor João Guedes 5, 4050-159 Porto, Portekiz
Majestic Cafe: Ve huzurlarınızda Porto’nun en ünlü kafesi. Bir kafeden daha çok turistik cazibe merkezi haline dönen Majestic’i tatlı ve kahve durağı olarak değerlendirdik. Ancak menülerinde yemek ve kahvaltı seçenekleri de var. Krem brule, cheescake, elmalı tart ve çikolatalı pasta tercihlerimiz bizi biraz hayal kırıklığına uğrattı. Geriye kalan bademli tart ve pastel de nata’yı denerseniz, yorumlarınızı paylaşmanızı isteriz. Lezzet olarak aradığımızı bulamasak da Majestic’in kendine has eski, karakteristik duruşunu pek sevdik. Majestic Cafe’nin içine girdiğinizde hissedebileceğiniz olası duyguları özetlersek; “burası Porto değil, şu an Paris’teyiz ve birazdan bir grup yazar arkadaşımızla buluşacağız”, “Paris olmasa da Viyana’da da olabiliriz ve Porto’nun kültürel sermayesine katkıda bulunmuş insanlar kesin burada takılıyorlardı”, “Fernando Pessoa Bey Efendi Porto’ya geldiğinde hep şu masada otururumuş” gibi bir takım düşünceleri aklınızdan geçireceğinizi iddia ediyoruz.
Adres: Rua Santa Catarina 112, 4000-442 Porto, Portekiz
Miss Pavlova: Geleneksel Portekiz tatlıları sizin damak tadınıza da hitap etmez ve kendinizi biraz daha evrensel tatlıların peşinde koşarken bulursanız, Rua Almada sokağında bulunan Miss Pavlova’nın pastalarında çare bulabilirsiniz. Sokağın hemen başında “Almada” isimli butik dükkanın en arka köşesine saklanmış Pavlova’nın butik kısmını gezerken de keyif alacağınızı düşünüyoruz.
Adres: Rua do Almada 13, 4050-036 Porto, Portekiz
Moustache Café: Porto’daki üçüncü nesil kahvecilerden biri olan Moustache’ın kahvesi kötü değil, tatlıları ise idare eder ölçüde. Saydığımız ve sayacağımız kahveciler arasında ilk sırada olmasa da Portoluların sevdiği mekanlardan bir tanesi.
Adres:Praça de Carlos Alberto 104, 4050-158 Porto, Portekiz
Combi Cofffee: Turistik merkezin biraz dışında kalan Combi Coffee, Porto’nun Bonfim bölgesine göz atmanız için de bir bahane olsun. Kahvesini sevdiğimizi itiraf edelim. Merkezden çok uzaklaşacak vaktiniz yoksa, Largo dos Loios caddesi üzerinde, The Feeting Room isimli köşe bir mağaza göreceksiniz. Üst katında Combi Coffee’nin kahvelerinden tadabilirsiniz. Nitekim mağazanın önünde küçük bir Combi arabası göreceksiniz. Ancak vaktiniz varsa Bonfim’e yakın olan ilk Combi’yi ziyaret edin deriz.
Adres: Rua Morgado Mateus nº29, 4000-334 Porto, Portekiz
7G Roaster: Gelelim köprünün diğer yakasına. Siz de fark edeceksiniz ki karşı yaka bir sayfiye yeri atmosferine sahip. 7G Roaster hem kahveleri hem de mekan bağlamında buradaki işletmelerden hemen ayrılıyor. Gaia bölgesinin ara sokakları biraz İtalyan biraz Yunan adaları kıvamında ve bu sokaklarda gezinirken karşınıza pat diye oldukça modern, ferah bir kahveci çıkıyor. Glütensiz ürünlerinin olduğunu da ekleyelim. İtalyan esintili dar sokaklardan geçip bu şehirli mekana uğramadan dönmeyin.
Adres: Rua de Franca 52, 4400-174 Vila Nova de Gaia, Portekiz
Listemizde olup kapısından döndüğümüz birkaç yer daha var. Onları da listeye ekleyerek artık yemek faslına geçiş yapıyoruz.
- O Diplomata
- Noshi Coffee
- Epoca Coffee
- Cafe Guarany
- Pialho
- Cantina 32
- Apartamento Cafe
Porto’da Yeme-İçme Üzerine
Camafeu: Rezervasyonsuz yer bulmakta zorlanabileceğiniz yerlerden ilki bu küçük restoran. Sebebini gidince daha iyi anladık. Restoran bir evin salonu kadar diyebiliriz. Rezervasyonsuz gelenleri de hunharca geri çeviriyorlar. Hatta mümkünse rezervasyon saatinden önce de gitmeyin. 21.30’daki rezervasyonumuza 21.15’de gidince davul zurnayla karşılandığımızı söyleyemeyeceğiz. Ancak bizim iştahımız, onların lezzetli menüsü bu küçük kalp kırıklığını anında giderdi. “Roasted Octopus” Camafeu’da açık ara favorimiz.
Panca Cevicherie: Öğlen yemeği için tercih ettiğimiz bu Peru restoranının ortamı çok tatlı. Ana yemekten ziyade tapaslarla geçiştirmek istediğiniz bir öğünü burada değerlendirebilirsiniz. Favorimiz peynirli “empanadas”. Empanadas’lar üç parça geliyor ve 8€.
Tapabento: Hunharca yediğimiz restoranlardan bir diğeri Tapabento. Rezervasyonsuz yer bulmak maalesef çok zor. Hatta size uygun rezervasyon saatini ayarlamak bile biraz vakit alıyor. Ancak çalışanlar çok nazik. Şimdi bu zahmeti anlatınca lüks bir restoran hayali yarattıysam özür diliyorum. Çünkü Tapabento, Sao Bento Tren İstasyonu’nun hemen yanında oldukça köhne bir sokakta yanındaki diğer lokantalarla uyum içinde varlığını sürdüren bir işletme. Bu minik Porto restoranının önünde kuyruk görürseniz şaşırmayın. Ne yedik derseniz, burada da tercihimizi deniz mahsullerinden yana kullandık. Asla pişman değiliz.
Ostras&Coisas: Deniz ürünlerinin dibine vurmaya söz vermişçesine yola çıktığımız bu macerada bizi mutlu eden bir restoranla daha karşınızdayız. Burada kabukluları es geçip tercihimizi balıktan yana kullandık. Hem servisten hem de yediğimiz dil balığından pek memnun kaldık. Ahtapot salatalarına da değinmeden olmaz. Portoluların ahtapota ne yaptıklarını bilmiyorum ancak çok iyi yapıyorlar.
Puro 4050 Mozzarella Bar: Araya bir İtalyan mutfağı serpiştirmeden olmaz. Rezervasyonsuz yer bulma şansımız olmadığını düşünerek bir öğle atıştırması için oturduğumuz Puro 4050, Sao Domingos Meydanı’nda oldukça merkezi bir yerde. Meydanda sürekli performans sergileyen sokak müzisyenleri olduğunu da düşünürsek dışarıda oturup keyif yapabilirsiniz. Puro 4050’nin iç dekorasyonu da çok keyifli olduğu için seçimi size bırakıyoruz.
Esta-se Bem: Ribiera bölgesindeki birçok yer, özellikle meydanda kalanlar tahmin edebileceğiniz gibi biraz pahalı ve daha az lezzetli. Bu sebeple sizi Ribiera’da biraz ara sokaklara davet ediyorum. Öğle yemeği olarak tercih ettiğimiz Esta-se Bem’in çok geniş bir menüsü yok. Yine de soğuk bir bira yanına atıştırmalık bir şeyler bulabilirsiniz. Ancak asıl tavsiyem tavuk suyu çorbaları. Yurt dışında, farkında olmadan daha çok kuru gıdalarla besleniyoruz. Tam da bu sebeple iyi bir çorba her zaman ilaç gibi geliyor.
Rua Tapas&Music Bar: İspanya’dan aşina olduğumuz tapas ruhunu en çok hissettiğimiz tapas barlardan biri Rua oldu. “Pimientos”lar, “patatas bravas”lar ve tabi ki Portoluların vazgeçemediği kabuklular ve bacalhau dahil birçok tapas seçeneği bulunan Rua’da gece yarısı canlı müzik dinleyebilir, konsept değiştirebilirsiniz. Rua Tapas, Portoluların, özellikle gençlerin takıldığı sokaklardan birinde ve geceye devam etme düşüncesi olanlar için güzel bir başlangıç olabilir.
Flow: “Bu bina nedir, bu sokakta ne işi var, Fas ya da Endülüs’ten sökülüp Porto’da alelade bir sokağa konmuş” gibi cümleler kurarken, bu tuhaf yerin Flow olduğunu söyleyen haritamızı kapayıp ilk şaşkınlığı atlattıktan sonra, içinin güzelliği, ferahlığı karşısında etkilenmedik desek yalan olur. Yemeklere gelirsek, içi kadar güzeldi. Geniş bir menüsü var. İtalyan mutfağı sevenlerin de mutlu olabileceği bir restoran. Ancak İtalyan mutfağı daha çok risotto ağırlıklı. Şimdiye kadar ziyaret ettiğimiz restoranlar arasında, en yüksek bütçeyi ayırdığımız akşam yemeği Flow’da oldu. Keyif aldık mı? Fazlasıyla. Pişman mıyız? Asla. Deniz ürünlerine biraz ara vereyim derseniz, Flow’da sizi mutlu edecek kırmızı etler de var.
Gitmeden önce Porto araştırmalarımızda yeme-içme hususunda çok mutlu eden bir şehir olduğu vurgusu sürekli karşımızı çıkmıştı. Kısa zamanda, bilmediğiniz bir yer ile ilgili yemek tercihi yapmak hiç kolay değil. Bu bağlamda şanslı olduğumuzu söyleyebilirim. Porto bizim için en keyifli, en lezzetli rotalardan biri olmayı başardı. Deniz ürünleri sevmeyenler için işler biraz daha karmaşıklaşabilir. Çünkü Porto mutfağında domuz eti pek seviliyor. Tabi ki alternatifler çok. Sadece biraz araştırma yapmak gerek. Bizim tecrübelerimiz yukarıda sıralandı. Sizin seyahatiniz için de fikir vermesini umuyorum. Porto, küçük bir şehir olsa da kafanızı karıştıracak seçenek çok. En lezzetlilerine denk gelmeniz dileğiyle..
Bitirmeden ekleyelim Porto demek şarap demek. Yazımızda bu konudan bahsetmedik. Çünkü bu konu bizce ayrı bir yazı hakediyor ve biz de Porto’nun meşhur şarap vadisini ziyaret ettik. Douro Vadisi ve Porto şarapları yazımızda detayları bulabilirsiniz.
Herkese keyifli seyahatler…
