Bir yazıya da İtalya öven cümlelerle başlamak istemiyorum ancak her seferinde gördüklerim, tattıklarım, deneyimlediklerim beni bu tekrara düşüyor. İtalya seven tarafım beslendikçe besleniyor. Bu kez İtalya övmemin nedeni ise Puglia.
Adriyatik denizinin muhteşem mavisinden, zeytin ağaçlarıyla kaplı yemyeşil vadilere, bembeyaz evlerden, görkemli barok mimariye, karbonhidrattan, deniz mahsullerine uzanan bir rota Puglia. Güney İtalya ile tanışmak isteyenler için en güzel başlangıç noktası. Puglia gezilecek yerler, sürekli ekleyecek bir güzellik bulacağınız, listeyi uzattıkça uzatacağınız, bir hafta yeter diye başlayıp keşke iki hafta kalabilsem diyeceğiniz türden. Evet, bazı kasabalar, bazı şehirler kendini tekrar eder gibi görünüyor. Sanki aynı yerleri geziyormuşsunuz hissine kapıldığınız anlar oluyor. Buna rağmen hepsinden farklı bir keyif alacağınızı düşünüyorum.
Bir haftadan iki haftaya uzatma arzusu, biraz da bölgeyi tanıdıkça oluşuyor. Gittiğiniz bir sahilden ayrılmak istemiyorsunuz. Buraya da buraya da derken haritanızda işaretli onlarca yer beliriyor. Bu noktada her seferinde kendime hatırlattığım bir nokta bana yardımcı oluyor. Performans sergilemiyoruz, ölçülmüyoruz, değerlendirilmiyoruz. Bu bizim rotamız ve önemli olan ne kadar yeri gördüğümüz değil ne kadar keyifli vakit geçirdiğimiz. Yani canımız nerede ne kadar olmak isterse, o kadarını yapıyoruz. Bizim izlediğim rota size uymayabilir. Zamanlar örtüşmeyebilir. Eksikler kalabilir ki işin güzelliği de burada sanırım. Çünkü o eksikler hep tekrar gitme arzusunu besliyor.
Bu yazıda Puglia’da gezilecek yerleri detaylı anlatmaktan çok, bölgeyi gezerken nasıl planlama yapmalı sorusuna odaklanıyorum. Bu sebeple okuyacaklarınızı, Puglia gezi rehberinden ziyade Puglia planlama rehberi olarak değerlendirebilirsiniz.
Puglia’da gezilecek yerlere nerede başlamalı sorusuna cevap olarak çok seçenek var. Sorunun cevabı ise Puglia’ya nasıl ulaştığınıza bağlı. Bunun için de akla gelen ilk üç seçenek:
- İstanbul- Bari uçuşu
- İstanbul’dan İtalya’nın herhangi bir yerine uçup araba kiralamak. Bu seçenek için en yakın direk uçuş olan adresler Napoli ya da Roma. Napoli’den araçla yaklaşık dört buçuk saat, Roma’dan araçla altı saatlik bir yolculuk sizi bekliyor.
- Yunanistan üzerinden aracınızla feribotla Adriyatik kıyılarına ulaşmak.
- Bölgeyi tren ile de gezmek mümkün. Tecrübe etmediğim için bu konuda başka kaynaklara bakabilirsiniz.
Biz üçüncü seçeneği tercih ettik ve motosiklet ile Yunanistan üzerinden Puglia’ya geçtik.
Yunanistan’dan Feribotla Kendi Aracınızla İtalya’ya ulaşmak:
Şu ana kadar yaptığım yolculukların arasında ilk üçe hızlı bir giriş yapan bu deneyim, tahminimden çok daha keyifliydi. Yunanistan’dan İtalya’ya feribotla gitmek için çıkış limanınız Igoumeniça olacak. Buradan Brindisi, Bari, Ancona ve Venedik’e sefer yapılıyor. Rotanız Puglia ise ilgileneceğiniz iki hat Brindisi ve Bari. En sık sefer yapan iki firma Anek-Superfast ve Grimaldi Lines. İki firmayı da tecrübe etmiş biri olarak Superfast’in Grimaldi’ye göre daha başarılı olduğunu söyleyebilirim. Ancak Bari’ye gidecekseniz tek şansınız Superfast, Brindisi’ye gidecekseniz tek seçenek Grimaldi.
Yolculukta hem aracınıza hem de yolcu başına ayrı ücret alıyorlar. Tek kişilik, iki kişilik, dört kişilik kabin alabileceğiniz gibi “airplane seat” denilen geniş koltuklardan da satın alabilirsiniz. Bütçeniz biraz daha kısıtlıysa koltuk ya da kabin satın almadan güvertedeki ortak alanda seyahat edebilirsiniz. Gece yolculuğu yapacaksanız ve özellikle motosikletle gidiyorsanız tüm geceyi güvertede sandalye üzerinde geçirmek biraz yorucu olabilir. Aracınızla gitseniz dahi yolculuk boyunca araç içinde vakit geçirme şansınız olmadığını da akılda tutmakta yarar var. Güverte, kabin ya da koltuk fark etmez yolculuk başlarken, ihtiyacınız olacak eşyaları yanınıza alın. Aracınıza ulaşımınız olmayacak. Uyku tulumu getirip koridorda yatanlara kadar geniş bir konfor skalası göreceğiniz bir seyahat olacak. Feribotta restoran, bar gibi hizmetler bulunuyor. Gündüz yolculuğuysa güvertede vakit hızlı akacaktır. Tabi ki feribotla geçecekseniz gece yolculuğunu öneriyorum. Çoğunlukla 23.30 kalkışlı seferler var. Böylelikle ertesi gün size kalmış olacak. Özellikle Ağustos ve Eylül aylarında biletler hızlı tükeniyor. Biletleme işlemlerini son dakikaya bırakmayın.
Kalkıştan iki saat önce Igoumeniça Limanı’ndaki Terminal binasından check-in işlemlerinizi yapabilirsiniz. Her firmanın kontuarı var.
Dönelim esas konumuz Puglia planlamasına. Biz Igoumeniça’dan Brindisi’ye geçtik. Brindisi’den de yaklaşık kırk dakikalık mesafedeki Lecce’ye ulaşarak Puglia rotamızı başlatmış olduk.
Puglia’da Hangi Şehirlerde Konakladık?
Lecce’de üç gece diyoruz!
Lecce,Puglia’da en uzun konakladığımız yerdi. Bunun sebebi Lecce’nin çok büyük olması değil, bölgenin güney sahillerine ve Salento tarafına yakın olması. Tabi ki Lecce’nin göz kamaştıran güzelliği ve diğer şehirlere göre daha hareketli olmasının da etkisi oldu. Detaylı Lecce gezi rehberine buradan bakabilirsiniz.
Bir gün Lecce’den hiç çıkmasanız kalan iki gününüzde San Foca sahillerinden başlayarak, Torre dell’Orso, Grotta della Poesia, Le Due Sorelle, Torre Sant’Andrea, Baia dei Turchi gibi kıyı şeridinin öne çıkan noktalarını seçe seçe Otranto’ya ulaşabilirsiniz. Bu saydığım koyların çoğu kayalık ve hop arabayı park ettim denize gireyim şeklinde işlemiyor sistem. Ancak sıcakta yürüyemem diyenler, çocuklu aileler ve sığ su sevenler için de alternatiflerini sunuyor Puglia. Haritada “Lido” olarak gördüğünüz yerlerin çoğu ücretli girişi olan plajlar. “Spiaggia” lar ise halk plajı. Puglia’da deniz meselesi ile ilgili ayrı bir yazı bile yazılabilir. Ancak burada kısaca toparlayacak olursak, sosyal medyada gördüğümüz cennet koylar fazlasıyla gerçek ama ulaşmak biraz yorucu. Arabanızı park edip İtalyanların yaptığı gibi direkt denize girebileceğiniz yerler de fazlasıyla var. Tam anlamıyla bir konfor arıyorsanız, şezlonglu, kabinli, restoranlı, barlı işletmeler de bulacaksınız.
Otranto ise gezmesi keyifli minik bir şehir. Puglia’da öğle saatlerinde neredeyse her yer kapalı. Listenize not ettiğiniz restoranları öğlen denemek gibi bir arzunuz varsa, 14.00 kadar yola koyulmanız gerekiyor. Sonrası kapı duvar. Açık olan nöbetçi restoranlardan seçim yapmak zorunda kalabilirsiniz.
Otranto’dan ara duraklar ekleyerek (Santa Cesarea Terme- Castro, Torre San Giovanni) ve bu ara duraklarda da isterseniz tekrar denize girerek gün batımına yetişmenizi tavsiye ettiğim yer Gallipoli. Yirmi bin nüfuslu bu İtalyan şehrinde deniz kenarında gün batımına karşı bir yemek günün yorgunluğunu unutturan türden bir deneyim. Gallipoli – Lecce arası araçla kırk dakika sürüyor.
Valle D’Itria’da iki gece!
Lecce ve güney sahillerinin tadına vardıysanız, Puglia’nın yeşili ile tanışmak için Valle d’Itria bölgesini keşfetmenizi öneriyorum. Yavaş yavaş da bölgenin kuzeyine doğru yol almış olacaksınız. Cisternino, Martina Franca, Locorotondo, Fasano, Ostuni ve Alberobello gibi birçok yerleşim bölgesinin çevreleyen Itria Vadisi, klasik dağ vadisi oluşumundan ziyade karstik bir havza. Bölgenin turistler açısından bu kadar tercih edilmesinin sebebi konik çatılı, yuvarlak formdaki “trulli” denilen tipik Puglia evleri.
Trulli hemen aklınıza Alberobello’yu getirse de konaklama için Alberobello yerine, yukarıda saydığım şehir ya da kasabalara bağlı çiftlik evlerinde kalmanız daha keyifli bir deneyim sunacaktır. Maseira dedikleri bu çiftlik evlerinin çoğunluğu trulli formunda. Merkezden bir iki kilometre uzaklıkta, Itria Vadisi’nde şarap bağları ve zeytin ağaçları arasında konaklamak yine tam anlamıyla yorgunluk savar bir eylem. Çoğu çiftlik evinin, ücreti karşılığında zeytin bahçeleri ve şarap bağlarını gezdirdikleri ve tadım yapabileceğiniz turları da oluyor. Çünkü Itria Vadisi’nin en önemli iki yerli üretimi zeytinyağı ve beyaz şarap. Özellikle Martina Franca ve Locorotondo şarapları, bölgenin DOC sertifikalı ürünleri.
Bari ya da Altamura’da iki gece daha!
Henüz bitmedi. Bari ve sahil şeridini keşfetmeden araya bir kaçak yerleştirmenin tam zamanı. Puglia Bölgesi’nde yer almayan ama Itria Vadisi’ne bir saatlik mesafede konumlanan Matera, buralara kadar gelmişken lütfen görün dediğim bir yer. Muhakkak görün, yapmadan dönmeyin gibi emir kipi dolu cümlelerden ne kadar hazzetmesem de burada yazacağım “muhakkak görün” cümlesini şiddetli bir arzu olarak yorumlayın. Kayalara oyulmuş evleri, ilginç tarihi ile Unesco Dünya Mirası Listesi’ndeki bu bölge rotanızdan sadece bir saatlik bir sapma yapacak.
Itria Vadisi’nden ayrılıp Matera’yı gezdikten sonra artık Bari ve civarını iki günde rahatça gezebilirsiniz. Yüksek sezonda Bari’de konaklama konusunda hem yer hem de bütçe sıkıntısı yaşayanlar, şehre yarım saat uzaklıktaki Altamura şehrini tercih edebilir. Biz de bu yolu tercih ettik. Motosikletle gezdiğimiz için Bari’de motoru gönül rahatlığıyla bırakacak özel garajlı bir tesis bulamamak bizi Altamura’ya yönlendirdi.
Bari’deyken Puglia’nın diğer iki ünlüsü Polignano a Mare ve Monopoli uğramak isteyeceğiniz iki adres olacaktır. Bir günde iki yeri de rahatça gezebilirsiniz. Bari ise apayrı bir hikâye. Napoli’den sonra güneyin en büyük ekonomisine sahip şehir, Puglia’da gezdiğiniz onca minik yerden sonra köyden indim şehre etkisi yaratabilir. Bari’nin tarihi merkezi tam bir güney İtalya. Bir de yeni kısmı var ki orası da başka güzel.
Bizim Puglia hikayemiz tam olarak bu şekilde gerçekleşti. Gece Bari’den kalan feribotla Puglia rotamızı tamamladık. İster benzer rotayı yapın İster Bari’den başlayıp güneye inin, isterseniz gün sayılarını azaltın çoğaltın. Her şekilde Puglia’nın gezmesi çok keyifli bir bölge olduğu konusunda hem fikir olacağımıza eminim.
Herkese keyifli seyahatler.
#ikigeceucgunn
