• Ana Sayfa
  • Geziler
    • Almanya
      • Berlin
      • Köln
    • Belçika
      • Brüksel
    • Çekya
      • Prag
    • Estonya
      • Talin
    • Fransa
      • Lyon
      • Marsilya
      • Normandiya
      • Paris
    • İspanya
      • Endülüs
      • Kordoba
      • Malaga
      • Sevilla
      • Valensiya
    • İtalya
      • Bolonya
      • Floransa
      • Lecce
      • Milano
      • Perugia
      • Puglia
      • Roma
      • Sardinya
      • Siena
      • Toskana
      • Umbria
      • Verona
    • Letonya
      • Riga
    • Macaristan
      • Budapeşte
    • Portekiz
      • Lizbon
      • Porto
    • Romanya
      • Bükreş
    • Slovenya
      • Lubliyana
    • Yunanistan
      • İskeçe
      • Meis
  • Bir Kenara Yazalım
  • HAKKIMDA
İKİ GECE ÜÇ GÜN - İKİ GECE ÜÇ GÜN VE DAHA FAZLASI İKİ GECE ÜÇ GÜN - İKİ GECE ÜÇ GÜN VE DAHA FAZLASI
İKİ GECE ÜÇ GÜN VE DAHA FAZLASI
  • Home
  • Geziler
  • Fransa
  • Paris Gezi Rehberi: Paris Gezilecek Yerler – 1.Bölge
Ağustos 30, 2025

Paris Gezi Rehberi: Paris Gezilecek Yerler – 1.Bölge

Fransa/Geziler/Paris
Paris Gezi Rehberi: Paris Gezilecek Yerler – 1.Bölge

İlk kez Paris’e gidecekler, Paris’i çok sevenler, Paris’i çok merak edenler işte bu rehber sizin için. Şehrin en turistik köşelerinden, biraz daha lokal hayatın içine sızabileceğiniz, çoktan seçmeli bir Paris Gezi Rehberi sizi bekliyor. İlk kez Paris’e gidecekseniz bu yazıda bahsi geçen her noktaya uğrama telaşına kapılmayın. Bu yazı birçok Paris deneyiminin sonunda derlendi. Eğer Paris’e ilk gidişiniz değilse de bu yazıda ilginizi çekecek noktalar bulacaksınız.

Paris Gezilecek Yerler listesi, belli başlı klasiklerin dışında derlemesi hayli zor, kişisel keşiflere çok açık ve bu açıdan da oldukça zevkli ve uzun bir liste. Yirmi bölgeye ayrılmış bu şehrin, en çok vakit geçireceğiniz bölgelerinde, öncelik vermeniz gereken yerleri listelemeye Paris’in merkezi 1.Bölge ile başlıyorum.

Paris 1. Bölge: Louvre’dan Tuileries’ye, Place Vendome’dan Saint Chapelle’e…

Kraliyet zamanlarının Paris’i, şehrin her daim merkezi, günümüzün turist mabedi, lokallerin de pek vazgeçmiş görünmediği birinci bölgeye damgasını vuran bazı yerler olsa da birinci bölge, klasikler dışında detayları ile gözünüze çok daha güzel görünecek.

Musée du Louvre:

Birinci Bölge için Kraliyet Fransa’sı deniyorsa kuşkusuz Louvre Sarayı, ağırladığı kral ve kraliçelerle bu imaja en çok katkısı olan yerdir. On ikinci yüzyıl sonunda kale olarak inşa ettirildikten sonra on altıncı yüzyılda Fransız Krallarının resmi konutu olmuş. Kraliyet konutu Versay Sarayı’na taşındıktan sonra da Louvre’un hikayesi çeşitli badirelerle bugüne evrilmiş.

Geçmişteki görkemli mirası bir yana şu an dünyanın en büyük sanat müzesi ve her yıl yaklaşık 10 milyon turist ağırladığı tahmin ediliyor. İlk kez Paris’e gelecekler için Louvre Müzesi’nin sadece yanında yöresinde dolaşmak yetmez. Antik çağlardan yirmi birinci yüz yıla uzanan bambaşka bir dünya var Louvre’da.

Louvre Müzesi’ni gezmek isteyenler için birkaç küçük bilgi:

  • Müze salı günleri kapalı.
  • Biletinizi online almanız da yarar var. Biletli gitseniz dahi giriş için sıra beklemeniz çok olası.
  • Müzenin üç girişi var: Pyramid, Carrousel ve Richelieu.
  • Biletinizi önceden aldıysanız, bekleme süresinin en kısa olduğu giriş Carrousel olarak biliniyor. Palais Royal Metro İstasyonu’ndaki ters piramidin olduğu yer.
  • Richelieu girişi gruplar ve üyelik kartı olanların kullanımına açık.
  • Louvre Müzesi’ne girmiş olmak için değil de gerçekten gezmek istiyorsanız, aynı güne başka planlar yapmayın. Çok keyifli ancak bir o kadar da yorucu bir gün olacak.
  • Her ayın ilk cuma günü saat 18:00’dan sonra giriş ücretsiz. (Temmuz ve Ağustos hariç)

Jardin des Tuileries / Arc de Triomphe du Carrousel / Musée de l’Orangérie:

Louvre Piramidini arkanıza aldığınızda göreceğiniz o heybetli taktan geçip özellikle bahar ve yaz aylarında yeşillenen çimler arasında yürüyüp, kendinize havuz başında saray manzaralı yeşil bir sandalye bulduğunuzda Paris’te olmanın keyfi tüm ruhunuzu ele geçiriyor.

Kendini ve zaferlerini anlatmayı çok seven Napolyon’un eseri sayılan Triomphe du Carrousel’deki en dikkat çekici detay, Napolyon’un sürgününden sonra eklenen ve monarşinin restorasyonunu simgeleyen, dört atın çektiği zafer arabasındaki barış sembolü.

On altıncı yüz yılda Louvre’a taşınan kraliçe Catherine de Medici’nin daha görkemli bir saray arzusuyla tasarlattığı bahçe, Fransa’nın devrim yıllarında yakılıp yok edilse de küllerinden doğmuş gibi hala Paris’in simge noktalarından biri. Tuileries Bahçesi kış aylarında cazibesini biraz yitirir gibi olsa da bu kocaman alan sadece Concorde Meydanı’na bağlanan bir yol değil, özellikle Aristide Maillol’un heykelleri ve yolun sonundaki Orangerie Müzesi ile mevsimden bağımsız, mutlaka yürüyüş rotanıza eklemeniz gereken bir adres.

Musée de L’Orangerie:

İzlenimcilik akımının Sistine Şapeli olarak nam salmış Orangerie Müzesi, Claude Monet’nin Giverny’deki evinde yarattığı su bahçelerinden esinlendiği ve hayatının son otuz yılını meşgul eden “Nilüferler” serisinin sekiz panelinin sergilendiği bir müze. Monet, Nilüferler serisinin son büyük panellerini 1922 yılında Fransız Devleti’ne bağışlamış ve Fransızlar da ölümünden hemen sonra 1927 yılında Musée de l’Orangerie’de bu sekiz paneli sergilemeye başlamış.

  • Müze salı günleri kapalı.
  • Giriş ücreti: 12,50€
  • Rezervasyon yapmak şartı ile her ayın ilk pazar günü giriş ücretsiz.

Jardin du Palais Royal / Colonnes du Buren:

Bu kadar görkemli yapının arasında aslında çevresinde dolaşıp gözden kaçırmanızı istemediğim birkaç detayı da rotamıza serpiştirelim. Louvre’un arka bahçelerinden biri desek yanlış olmayacak Palais Royal ve bahçesi, aynı zamanda Fransız Devrimi boyunca devrimcilerin üssü olmuş. Bugün, o kanlı devrim günlerini akla getirmeyecek kadar huzurlu, bahar ve yaz aylarında manolya ağaçları ile kaplı bahçesi, bir kahve alıp şehrin tam merkezinde harika bir dinlenme noktası. Bahçenin sonunda, Palais Royal’in iç avlusunda sanatçı Daniel Buren tarafından tasarlanmış siyah beyaz, farklı boyutlardaki, sekizgen 260 adet sütunla karşılaşıyorsunuz. Bu iç avlu, proje öncesinde otopark olarak kullanılıyormuş. Yapımı boyunca birçok tartışmaya sebep olsa da şu an Paris’in en çok fotoğraflanan noktalarından biri.

Galerie Vero Dodat / Rue Saint Honoré / Rue de Rivoli Arcades:

Paris, kendisini şekillendirecek Haussmann ile tanışmadan önce bol pasajlı bir şehirmiş. Bu pasajların bazıları hala kullanımda ve oldukça keyifli mekanlar.  19. Yüzyıl burjuvasının kamusal alanda görünüm merkezleri haline gelen pasajlar, yüzyılın ikinci yarısında alışveriş merkezilerinin ortaya çıkmasıyla popülerliğini kaybediyor. O dönem 150’den fazla pasaja ev sahipliği yapan Paris’te günümüze ulaşmış on sekiz pasaj olduğu biliniyor. Galerie Vero Dodat özelinde konuşacak olursak, 1826’da yapılmış. 1997 yılında ise orijinal, neoklasik yapısına uygun olarak restore edilmiş. Antikacılar, butikler, sanat galerileri ve kitapçılar, şık vitrinleri ile içinizi açıyor.

Bu çevrede dolaşırken mutlaka geçeceğiniz birbirine paralel iki caddenin ilki Rue de Rivoli, diğeri de Rue Saint Honore’dir. Rivoli Caddesi, daha çok fast fashion markaları bulabileceğiniz, klasik turist alışverişi yapabileceğiniz, hediyelik eşya dükkanlarının yan yana sıralandığı bir caddeyken Rue Saint Honoré, bir ucu Paris’in lüks mabeti Place Vendom’a diğer ucu ise mütevazı Les Halles’e uzanan upuzun bir cadde.

Les Halles / Chatêlet / Bourse de Commerce:

Yüzyıllar boyunca şehrin “pazar” yeri olan Les Halles, 1969 yılında Paris’in dışına taşınmış. Pazar yıkılmış, tarihi pavyonlar yıkılmış ve yerine bir AVM inşa edilmiş. Forum des Halles, dalgalı cam ve çelik konstrüksiyonlu La Canopée kısmının da eklenmesiyle son halini almış. Küresel markalar, restoranlar, kütüphaneler, Fransız butiklerden oluşan kocaman bir yer altı-üstü kompleksi. Forum des Halles’in altı ise Paris’in en yoğun ulaşım merkezlerinden biri, neredeyse gitmek istediğiniz her yer sizi bir şekilde ulaştırabilecek meşhur Chatêlet durağı.

Les Halles çevresinde, tarih anlatısından bildiğimiz kadarıyla, pazar kurulduğundan beri en harekeli sokak olan Rue Montergueil, o canlılığından pek bir şey kaybetmemiş. Şehrin en eski restoranlarının, fırınlarının izlerini sürebileceğiniz bir sokak. Bir de heybetli Eglise Saint-Eustache Kilisesi’ni de unutmayalım. Çok özel bir yer olmamakla birlikte, küçük bir ziyareti hak edebilir.

Pinot Collection-Bourse de Commerce, Les Halles çevresinde keşfedilecek en güzel yerlerden biri. Paris Ticaret Odası’nın eski merkezi, çağdaş sanatın temel yapıtlarından her türlü sanatçıya ev sahipliği yapan bir sergi alanı. Göz kamaştıran bir tavan penceresi ve vitrinleri ile sergilerin yanı sıra yapının kendisine de hayran kalmanız kaçınılmaz.

  • Giriş Ücreti: 15€

Place Vendom:

Paris’te lüks görmek istiyorum diyorsanız keşfetmeniz gereken ilk yer Place Vendom diyebilirim. 14.Louis’nin, orduların zaferlerini onurlandırmak için yaptırdığı ve kendisini temsil eden dev bir atlı heykel yerleştirdiği ancak devrimle birlikte tarihe karışan heykelin ardından, meydan Napolyon’un da gözlerini kamaştırmış. Bugün gördüğünüz dev sütun, Napolyon’un eseri. Ancak sütunun üstündeki Napolyon heykeli de Paris’in geçirdiği devrimler sonucunda yıkılmış. Yani orijinal değil.

Meydan önceleri finansçıların ve bankacıların ilgi odağıyken sonraları Haute Couture moda evlerinin ve lüks kuyumcuların merkezi olmuş. Bugün, giyim mağazaları çoğunlukla yerini çok sayıda elmas ve lüks saat markalarına bıraksa da Place Vendom ile ilgili birkaç magazin bilgisini de ekleyeyim;

  • 1 Haziran 1898’de açılan Ritz Oteli hala aynı yerde.
  • Coco Chanel de bir dönem Ritz’de ikamet etmiş.
  • Frederic Chopin, 1849 yılında Place Vendom 12’de ölmüş.
  • 14. Louis’nin atlı heykelinin günümüze ulaşan tel parçası olan sol ayağını, Musée Carnavelet’de görebilirsiniz.

Pont Neuf / Saint Chapelle / Coniergèrie:

Yeni köprü anlamına gelse de Paris’in en eski köprüsü Pont Neuf, birinci bölgeyi altıncı bölgeyle birleştiren, şehrin kalbi olarak bilinen Ile de la Cité’ye bağlanan, yüzyıllar boyunca hakkında birçok hikâye türemiş, Paris’in en güzel köprülerinden biri. 1889 yılında, Fransa Kültür Bakanlığı tarafından tarihi anıt ilan edilen ve 1991 yılında UNESCO Dünya Mirası listesine giren köprü, on sekizinci yüzyılda şehrin merkezi olarak kabul edilmiş. Sokak satıcıları, sanatçılar köprüden ayrılmazken, çeteler de köprüyü mesken tutmuş. Yani bir nevi suç mahaline dönüşmüş. Köprünün üzerinde bugün replikalarına görebileceğiniz 300 maske var. Bu maskelerin bazılarının orijinalleri Musée Carnavalet’de görülebilir.

Pont Neuf üzerinden Ile de la Cité’ye ulaştığınızda, aslında eski kraliyet sarayının parçası olan, özünde gotik bir kale olarak inşa edilen, ancak Fransız Devrimi’nde hapishane olarak kullanılan, içlerinde Marie Antoinette’in de bulunduğu 2780 mahkûmun yargılandığı Conciergerie’yi ve aynı komplekse dahil, 13.yüzyıldan kalma vitrayları ile ünlü gotik şapeli de ziyaret edebilirsiniz.

  • Burası aktif olarak da Adalet Bakanlığı’nın bünyesinde olduğu için içeri girişlerde çok sıkı bir güvenlik aramasından geçiyorsunuz.
  • Özellikle Saint Chapelle, turistlerin çok sevdiği bir yapı. Önünde her zaman uzun kuyruklar var. O yüzden önden bilet almak vakit tasarrufu sağlayacaktır.
  • Saint Chapelle ve Conciergerie birlikte gezmek zorunda değilsiniz. Sadece Saint Chapelle’i de gezebilirsiniz.

Gidecek olanlara faydalı olması dileğiyle keyifli seyahatler!

Meltem

paris birinci bölgeparis gezi rehberiparis gezilecek yerlerparis seyahatiparis'e kaç gün yeterliparis'te nerede kalmalıparis'te nerelere gitmeli
Previous Post
Normandiya Gezi Rehberi: Normandiya Gezilecek Yerler

ikigeceu

You May Also Like

Normandiya Gezi Rehberi: Normandiya Gezilecek Yerler
Ağustos 26, 2025

Normandiya Gezi Rehberi: Normandiya Gezilecek Yerler

Verona Gezi Rehberi: Verona Gezilecek Yerler
Nisan 1, 2025

Verona Gezi Rehberi: Verona Gezilecek Yerler

Perugia Gezi Rehberi: Perugia Gezilecek Yerler
Ocak 20, 2025

Perugia Gezi Rehberi: Perugia Gezilecek Yerler

Riga Gezi Rehberi: Riga Gezilecek Yerler
Aralık 24, 2024

Riga Gezi Rehberi: Riga Gezilecek Yerler

Umbria Gezi Rehberi: Umbria Gezilecek Yerler
Kasım 13, 2024

Umbria Gezi Rehberi: Umbria Gezilecek Yerler

Valensiya Gezi Rehberi: Valensiya Gezilecek Yerler
Kasım 3, 2024

Valensiya Gezi Rehberi: Valensiya Gezilecek Yerler

Merhaba

ben Meltem. dünyaya merakım var.

Brüksel Yeme-İçme Notları
Brüksel Yeme-İçme Notları
Belçika
Ocak 15, 2023
Valensiya Gezi Rehberi: Valensiya Gezilecek Yerler
Valensiya Gezi Rehberi: Valensiya Gezilecek Yerler
Geziler
Kasım 3, 2024
Milano Gezi Rehberi: Milano Gezilecek Yerler
Milano Gezi Rehberi: Milano Gezilecek Yerler
Geziler
Ekim 18, 2024
İskeçe Gezi Rehberi: Batı Trakya’nın Kalbimizi Çalan Şehri
İskeçe Gezi Rehberi: Batı Trakya’nın Kalbimizi Çalan Şehri
Geziler
Ocak 20, 2023
Endülüs Gezi Rehberi: Önce Planlayalım Gerisi Kolay!
Endülüs Gezi Rehberi: Önce Planlayalım Gerisi Kolay!
Endülüs
Ocak 20, 2023