Lubliyana’ya Gelmişken: Bled-Bohinj ve Predjama-Postojna Gezi Rehberi

Lubliyana’ya Gelmişken: Bled-Bohinj ve Predjama-Postojna Gezi Rehberi

Avusturya, İtalya ve Hırvatistan sınırına başkent Lubliyana’dan bir buçuksaatlik bir araba yolculuğuyla ulaşabileceğiniz küçük ülke Slovenya, buralara gelmişken sizi bu sınırları geçirmeye hiç niyetli değil. Çünkü size göstermek istediği çok fazla güzelliği var. Slovenya’da dört günümüzün ikisini başkent Lubliyana’ya ayırdık. Kalan iki günde de başkent dışında ne var ne yok diye bakmaya çalıştık. Ancak bize yetmedi. Başkent dışındaki rotamızın ilk gününü ülkenin kuzeybatısında yer alan Bled ve Bohinj Gölü’ne, diğer gününü ise güneybatıda bulunan Postojna Mağarası ve Predjama Kalesi’ne ayırdık. Özellikle Bled ve Bohinj Gölü arasındaki yol, mevsim sonbahara da dayandıysa, geçebileceğiniz en güzel yollardan bir tanesi.

Peki Slovenya’da başkent dışına nasıl çıktık. Lubliyana- Bled Gölü, Bled Gölü-Bohinj (Triglav National Park) ve Lubliyana- Postojna Mağarası- Predjama Kalesi ve civardaki diğer yerleşim yerlerine ulaşmak için birkaç seçenek mevcut. Biz gittiğimiz yerlerde konaklamadık ve gün sonunda hep Lubliyana’ya döndük. İstanbul’un bir ucundan diğer ucuna gitmekten daha az vaktimizi aldı denebilir. Peki Slovenya’da şehirler arası nasıl dolaştık. Bunun farklı yolları var.

Sürekli mola vermek isteyeceğiniz türden yollar
  • Araç kiralamak: Tabi ki hepimizin aklına gelen ilk seçenek. Ancak bu sefer böyle yapmadık. Maliyet anlamında toplu taşımadan sonra en avantajlı seçenek gibi görünen araç kiralama opsiyonunu tercih edecekseniz, önceden rezervasyon yaptırmanızda fayda var. Bir de gezinizi hafta sonu için planladıysanız, son dakikaya bırakmanızı önermiyoruz. Aksi taktirde işler aşağıda göreceğiniz şekilde karmaşıklaşıyor.
  • Bled ve Bohinj Gölü’ne otobüs ile ulaşım: Yazın daha sık olmakla birlikte Lubliyana Bus Station’dan 06.00-22.00 arası çalışan otobüsler var. Yapmanız gereken Bohinj Zlatorog/Ukanj otobüsüne binmek. Her otobüsün Bled’e uğramadığının altını çizelim. Havalanından direkt Bled’e giden otobüsler de var. Diyelim ki Bled’e havalanından geldiniz. Zlatorog/Ukanj otobüsüne Bled’te binip, yarım saat yolculuğun ardından Bohinj’e ulaşabilirsiniz. Havalanından Bohinj’e direkt giden otobüs bulmak mümkün değil. Yani araçsızsanız iyi bir planlamayla ve daha az maliyetle Bled ve Bohinj’e ulaşabilirsiniz.
Bohinj
  • Lubliyana-Postojna Mağarası- Predjama Kalesi arası Ulaşım: Araştırdığınızda teknik olarak buraya da Lubliyana’dan saat başı kalkan otobüslerle ulaşmanızın mümkün olduğu yazıyor. Dikkat etmeniz gereken nokta, otobüsünüzün Postojna Durağı’nda değil mağara girişine kadar geliyor olması. Aksi taktirde yaklaşık 1,5 km’lik bir yürüyüş parkuru sizi bekliyor demek. Ancak internette yazan bu bilgi pek güvenilir değil. Forumları okuduğunuz zaman o otobüsün varlığından şüphe edebilirsiniz. Postojna’ya giden bir otobüs bulursanız binin ve mağaraya taksi ile devam edin. Kale ve Mağara arası 9km’lik bir yol. Hangisine önce gelirseniz diğerine taksi ile geçmek en makul yol gibi görünüyor. Toplu taşıma ile bu rotayı yapmaya kararlıysanız iyi bir araştırma gerekiyor. Çünkü genellikle taksi, özel araç ve küçük tur otobüsleri dışında pek bir araç görmediğimizi hatırlatalım.
Bohinj
  • Şoförlü Araç Kiralama: Gerçekleri söylemek gerekirse, özel araç kiralayamadıysanız, bu seçenek akla en yatkın olanı. Biraz maliyetli olduğunu kabul etsek de oldukça pratik bir yöntem olduğu gerçeğinden de kaçamıyoruz. Tek kötü tarafı, şoförünüz konuşkansa yol boyunca konuşmak zorunda kalacak olmanız. Ancak bu sohbetlerin her iki tarafa bir şeyler katacağına eminim. Bled ve Bohinj gezimiz için bu yolu tercih ettik. Havaalanından şehre gitmek için otobüs beklerken tanıştığımız, €9.00’ya havaalanı-şehir merkezi transferi sağlayan Laguna Taxi şoförlerinden Marco, (havaalanı ve şehir merkezi arası ulaşım seçeneklerinin olduğu bu yazıda bahsetmiştim) aynı zamanda Lubliyana dışına da transfer yaptıklarından bahsetti. Şartları anlattı, telefonunu verdi ve bizi kendi halimize bıraktı. (Isterseniz Trieste’ye bile götürüyorlar) Araç kiralayamayınca Bohinj ve Bled için bu seçeneği tercih ettik. Kişi başı €65.00 ve bekledikleri her saat için de €11.00 alıyorlar. Saatleri ayarlamak size kalmış. Rotanızı da siz oluşturuyorsunuz.
Oksijen loading
  • Günlük Turlar: Slovenya tatilinde denemediğimiz yol kalmadı desek yeridir. En kolay seçeneği (araç kiralama) es geçip, maliyetli ne varsa sonuna kadar denediğimiz bu seyahatimizin bir diğer ulaşım deneyimi ise günlük turlar sayesinde gerçekleşti. Predjama Kalesi ve Postojna Mağarası için tercih ettiğimiz bu yol, kişi başı €65.00’ya mal oldu. (Mağara ve kale  biletinin de bu fiyata dahil olduğunu ve araçsız buraya ulaşmanın bir eziyet olduğunu düşünürseniz kötü bir tercih olmadığına ikna olabilirsiniz) Slovenya için hazırlanmış farklı günlük turlar var. Melania Trump’ın köyüne bile tur düzenliyorlar desek şaşırır mısınız bilmiyorum. Turlara oteliniz aracılığıyla ya da turizm ofisleri üzerinden kaydınızı yaptırabilirsiniz. Bizim katıldığımız turda sadece 6 kişi vardı. Fıkra tadında, iki İngiliz, iki Türk ve iki Avustralyalı’dan oluşan grupla aynı anda hareket etmeniz gerekmiyor. Kalede rehberinizle küçük bir gezinti yaptıktan sonra serbest zamanınız da kalıyor. Turları incelemek isterseniz buraya bir bakınız.
Predjama Kalesi

Bled

Bled kasabası Slovenya’nın kuzeybatısında Avusturya sınırına dayanmış, beş buçuk bin nüfusu ile binlerce turist ağırlıyor. Bunun başlıca sebebi ise müthiş güzellikte, Alplerin arasına saklanmış Bled Gölü. Ancak Bled Gölü’nü diğerlerinden ayıran, neredeyse Slovenya’nın akla gelen ilk destinasyonu yapan özelliklerden biri gölün ortasında sizi karşılayan Bled Adası ve Bled Kalesi. Etrafındaki kalabalığı düşünmezseniz, göl tam bir doğa harikası. Gördüğüm en berrak sulardan birine sahip Bled Gölü, yazın yüzmeye gelen yerli ve yabancı turistleri de ağırlıyor. Bled Gölü, aynı zamanda bir termal su kaynağı. Buraya sağlık için gelen turistlerin sayısı da yadsınmayacak derecede. Ancak yine de Bled’in ilk ziyaretçilerinin hacılar olması şaşırtıcı değil mi? Değil. Adadaki kiliseyi ziyaret edenlerin yanı sıra termal kaynakların da bilinirliği arttıkça, 1890’ların sonlarına doğru, sağlık turizmi Bled’te kendine bir yer edinmiş.

  • Bled Adası: 15.yy’da inşa edildiği bilinen The Assumption of Mary Pligrimage Kilisesi ve 99 basamağı ile ilgi çeken adaya, “Pletna” adı verilen kayıklarla ulaşabilirsiniz. Damadın gelini 99 basamak kucağında sessizce taşımasının, yeni çifte şans getireceğine dair bir inanış var.
Bled Adası
  • Pletna Kayıkları: Bled Gölü turunuzu, gölün çevresini yürümek yerine kayıklarla dolaşarak da tamamlayabilirsiniz. “Pletna” kayıkları ve “Pletnarstvo” adı verilen kürekçilerin uzun zamandan beri Bled’te olduğunu biliyor muydunuz? Bu meslek, kuşaktan kuşağa geçen bir aile mesleği olarak biliniyormuş. 18.yy’da İmparatoriçe Maria Theresa tarafından sadece 22 aileye, gölün trafiğini düzenleme görevi verilmiş. Bugün bile, Pletna kayıkçıları arasında o ailelerden gelenler varmış. Ücret: €14.00
Pletna Kayıkları
  • Bled Kalesi: Kökleri 11.yüzyıla uzanan Slovenya’nın en eski kalesinin de bir efsanesi var. İster inanın ister inanmayın ama hikayesi olan yerleri gezmek hep biraz daha keyifli. 16.yüzyılda kale Hartman Kreigh adında bir adam tarafından katı bir şekilde yönetiliyormuş. Kreigh’in bir gün hiç iz bırakmadan kaybolmasının ardından karısı, bütün altın ve gümüşlerini bir araya getirerek, kocasının anısına, adadaki şapel için bir çan yaptırmış. Çanı adaya taşırken çıkan fırtına, kayıkçılarla birlikte çanı da suyun derinliklerine yollamış. Bunun üstüne, Poliksena kendini manastıra kapamak için Bled’ten ayrılmış. Bu talihsiz olayı duyan papa, Bled için bir çan yaptırmış. İşte hikâyenin en can alıcı noktasına geldik. Rüzgârlı gecelerde, sabaha doğru, suyun altından orijinal çanın sesi geliyormuş. Gece Bled’te konaklayacaksanız, “Dul Poliksena ve Batık Çan” hikayesini hatırlayın.
Bled Kalesi
  • Kremsnita: Bled’in efsanevi tatlısını tadabileceğiniz en güzel yer Park Otel’in restoranı. Göle karşı ister sert bir kahve ile isterseniz bir kadeh şarap ile milföy ve kremadan oluşan bu tatlıyı yemeden Bled’e hoşçakal demeyin.

Bohinj Gölü: Bled’i ne kadar sevdiysek Bohinj’i on kat daha çok sevdik. Bled’e oranla daha vahşi, daha el değmemiş ve haliyle daha az yabancı turist ağırlayan Bohinj Gölü, Triglav Doğal Parkı’nın içinde dağların arasına saklanmış, kartpostallara, duvar kağıtlarına ilham olacak kadar güzellikte bir göl. Bohinj ve çevresi, doğa tutkunlarına yaz-kış bir aktivite sunuyor. Özellikle dağ yürüyüşü severleri bu bölgeye davet edelim. Ortaçağdan kalma St.John Kilisesi, hemen yanı başındaki taş köprü, sonu Savica Şelalesi’ne uzanan yemyeşil yürüyüş parkuru ile kafanızı hangi yöne çevireceğinizi şaşıracaksınız.

Bohinj
  • Savica Şelalesi: Sava Nehri’nin kaynağı olan şelaleye, Gölden ulaşmanın birkaç yolu var. Yürümek isterseniz ortalama bir saatlik yürüyüş parkuruna hazır olun. Araçla geldiyseniz, göl kenarındaki asfalt yolu takip ettiğinizde şelaleye ulaşacaksınız. Tercihiniz bisikletse ister asfalt yolu isterseniz yaya yolunu takip edebilirsiniz. Yaz boyunca şelaleye kadar giden otobüsleri de yakalayabilirsiniz. Şelaleye giriş ücreti €3.00.
Bohinj

Predjama Kalesi: Slovenya’nın güneybatısında, Predjama Kasabası’nda bulunan kale, en büyük mağara-kale olma özelliğiyle Guiness Rekorlar Kitabı’na girmiş. Doğal bir mağara ile insan yapımı bir binanın iç içe geçtiği kaleyi gezerken kalenin hikayesini de akılda tutmakta yarar var. Yapılışından itibaren hep soyluların elinde bulunan kalenin son ev sahibi şövalye Erazem olmuş. Erazem’in hikayesinde biraz Robin Hood’un kulaklarını çınlatabilirsiniz. 15.yy’da kalenin uzun süre ev sahipliğini yapan ve hırsız baron olarak bilinen Erazem, Tirieste valisinin oğluymuş. İmparatorluğun hizmetindeki babasının aksine, Erazem İmparator III. Frederik ile savaşıp, ordunun kumandanını öldürmüş. Sebebi ise arkadaşının intikamını almakmış. Erazem, imparatorluk ordusuna zararını verdikten sonra Predjama Kalesi’ne saklanmış. Bu süreçte Macar Matthias Cornivus ile birlikte, zenginleri de soymaya başlamışlar. Kral, Erazem’i öldürmek için kaleye uzun süre adamlarını yolladıysa da Erazem için onları uzaklaştırmak hiç zor olmamış. Ta ki bir gün hizmetlisinin ihanetine kadar. Kralın adamlarıyla anlaşan hizmetli, Erazem tuvalatteyken kral muhafızlarına işaret göndererek Erazem’i öldürtmüş. Yani şövalye Erazem, tuvalette can vermiş. Şimdilerde haziran ayında burada Erazem adına bir de turnuva düzenliyorlar. Yolunuz o tarihlerde Predjama’ya düşerse, eğlenceli dakikalar sizi bekliyor olabilir.

Predjama Kalesi

Postojna Mağarası: Kale ile aralarında sadece 9km bulunan mağara, Slovenya’nın en ünlü mağarası. Ancak tek mağarası değil. Slovenya, söz konusu mağaralar olduğunda, size birçok seçenek sunabiliyor. Postojna Mağarası’ndan sonra ki lokallerin daha da güzel olduğunu iddia ettiği Skocjan Mağarası’nı da listenize almak isteyebilirsiniz. Postojna Mağarası 25 km uzunluğunda, sadece 5 km si ziyarete açık ve iki milyon yıllık olduğu bilinen karstik bir mağara. Ne demek yani? Kireçtaşının bol olduğu yerlerde yağmur ve yer altı sularının aşındırmasıyla oluşan doğa harikaları demek. Postojna Mağarası’nın oluşumunda katkısı olan nehir ise Pivka Nehri. 1 mm sarkıtın oluşması için 30 yılın gerektiğini öğrendiğinizde, mağaradaki sarkıt ve dikitlerin ne kadar eski olduğunu idrak etmek daha kolay oluyor. Mağaranın ortalama sıcaklığı yaz-kış 8 ile 10 derece arasında değişiyor. %95 nem oranı ile saçlarınız çıktığınızda aynı olmayabilir.

Postojna Mağarası

Mağara ziyaretleri grup grup gerçekleştiriliyor. Biletinizin üstünde içeri kaçta alınacağınız yazıyor. Yaklaşık 3 km’lik yolu trenle gittikten sonra, galerileri rehber eşliğinde geziyorsunuz. Galerilerde karşınıza çıkan dikit ve sarkıtları illa ki bazı figürlere benzeteceksiniz. Orası sizin hayal gücünüze kalmış. Ancak mağara çalışanları sizin yerinize bazı sarkıt ve dikitleri adlandırmış bile. Mağarada karşınıza çıkacak Rus Köprüsü ise 1916 yılında mahkumlar tarafından inşa edilmiş. Geziniz en son kısmı ise 10.000 kişilik bir konser salonuna açılıyor. Mağaranın akustiği iyi olduğu için burada bir takım organizasyonla da düzenleniyor. Mağaranın içindeki ekosistem, burada canlıların yaşamasına da izin veriyor. Başkent Lubliyana’da, mağara çevresinde ya da Slovenya’nın herhangi bir yerinde hediyelik eşya dükkanlarında denk geleceğiniz ejderhaya benzeyen krem rengi bir hayvan illa ki göreceksiniz. Bir semender türü olan bu canlı (amfibik) Proteus Angunius, 25-30cm boyu ile o bölgedeki mağara ekosistemlerinde yaşayan en büyük endemik canlı. Gözleri gelişmemiş, solungaçları vücudunun dışında bulunan bu semender türünü, Konser Salonu’ndaki akvaryumda görebilirsiniz.

Postojna Mağarası’nda yeteri kadar yorulmadığınızı düşünüyorsanız 4km uzaklıktaki Kara Mağara (Crna Java) ve Pivka Mağarası’nı da gezinize dahil edebilirsiniz. Mağaraya giriş ücreti €23.90. Eğer Predjama Kalesi’neide gezecekseniz €31.90 verip ortak bilet alabilirsiniz. Arabasızsanız maliyet açısından en uygunu buraya düzenlenen günlük turlardan yararlanmak olacaktır.

Herkese keyifli gezmeler.

#ikigeceucgunn